Bu bölümde hayat eskidikçe yamaladığımız ama üzerimizden çıkaramadığımız bir elbisedir sözü ile ilgili kompozisyon hakkında kısaca söz edeceğiz.
Hayat doğduğumuz andan itibaren üzerimize giydiğimiz bir elbiseye benzer. Bu elbisenin temiz kalması veya kirlenmesi neler yaşadığımıza bağlıdır. Doğruluktan ayrılmayıp, güzel ahlak üzerine yaşadığımız zaman geçmişimiz temiz olur. Bu hayat elbisesi kirlenmez. Ancak kötü işler yaptıkça mazimiz kirlenmiş olur. Burada illa bizim nasıl olduğumuz değil hayatın bize getireceği yaşantıların etkileri de söz konusudur. Çünkü bazı şeyler bizim elimizde olmuyor, başımıza türlü hadiseler gelebiliyor. Bunları yaşayan insanda da ister istemez çeşitli yıpranmalar oluyor.
Yaşadıklarımızı değiştiremeyiz ama bazı yıpranmalar karşısında zaman geçtikçe yaralarımız biraz olsun iyileşir. Bu durum yamalıklı elbise gibidir. Bu elbiseyi üzerimizden çıkaramayız. Neler yaşarsak hepsinin üzerimizde izi kalır. İşte hayat bizi nereye sürüklerse oraya gittiğimiz bu süreçte iyi veya kötü
yaşantılarımızın bizde bırakacağı etkilerin izleri de hiçbir zaman silinmez.
Mesela yeni bir elbise alıyor ve onu günlük hayatımızda giymeye başlıyoruz. Her gün giydikçe veya bir yerde çalıştıkça zaman içinde bu elbise kirleniyor. Gittikçe eskiyor. Artık iyice yıpranınca bazı kısımları sökülüyor veya yırtılıyor. Biz de onların bu delik ve yırtık kısımlarını yamalıyoruz. Hayatı da eskittikçe yaşantılarımızın olumsuz etkileri kalbimizde derin yaralar açıyor, saçlarımız ağarıyor, eski halimize göre biraz değişiyor, olgunlaşıyoruz. Bir elbise eskiyince çıkarıp atarız ama hayatın olumsuz etkilerini üzerimizden öyle kolayca atamayız. Çünkü yaşantılar nasıl olursa olsun insanda kalıcı izler bırakıyor.
Etiketler:
Kompozisyon