Bu bölümdeki yazıyı okuyunca kul sıkışmayınca Hızır yetişmez ile ilgili kompozisyon yazacak duruma geleceksiniz.
İnsanın başı her an sıkışabilir. Yani dünyada bütün ömür rahat edeceğiz diye bir şey söz konusu değildir. Bu dünya imtihan dünyasıdır. Herkes farklı şeylerle imtihan ediliyor. Kimisi,, yokluk çekiyor, kimisi iş bulamıyor, kimisi hastalığın pençesinde kıvranırken kimisi savaşların ortasında kalıyor. Bazıları da şiddetli geçimsizlik yaşayıp bir damla huzura özlem duyuyor.
Görüldüğü gibi hepimiz farklı sıkıntılarla karşı karşıyayız. Yaşayıp giderken bazen de anlık olarak dara düştüğümüz haller olabiliyor. Bir yolculuk sırasında aracımız arızalanıyor ve yolda kalıyoruz. Ya da bir afet peydah oluyor, başımız sıkışıyor. Her sıkışma insanı çaresiz duruma düşürse de kul sıkıştığında mutlaka bir yerden kapı açılıyor ve çoğu zaman bizi bu sıkıntılı durumdan kurtarıyor. Burada Yüce Allah'ın kullarına bir sebep göndermesi ve onları sıkıntıdan kurtarması ifade edilmektedir.
Bizler Allah'a inancımızı sağlam tutmalı, dilimizden duayı düşürmemeliyiz. Başımız sıkışmayınca O'nu pek anmasak da O bize her daim en büyük yardımcıdır ve elimizden tutandır. Aslında iyi, kötü her günümüzde Allah'ı çokça anmalı ve ona halimizden ötürü çok şükretmeliyiz. Biz insan olarak genellikle başımız sıkıştığında elimizi açar duaya sarılır ama iyi ve mutlu dönemlerimizde dua ve şükür etmek gerekir. Ancak başımız dertteyken, sıkışık zamanlarda asla isyan etmemeliyiz. Bunu atlatacağımızı düşünmeli ve Allah'ın yardımından emin olmalıyız.
Sonuç olarak başımız sıkıştığında çok zor durumda kalıyoruz ama Allah bir kapı açıyor, bir şey vesile oluyor. Biz de onun sayesinde zor durumdan sıyrılıyoruz. Demek ki her zaman Allah'ı hatırlamalı; yardımları, bizi çaresiz bırakmadığı ve bu sıkıntılardan kurtardığı için O'na şükretmeliyiz.