Adab-ı Muaşeret Topluma Özgüdür Münazara

Bu bölümdeki örnek metni inceleyip adabı muaşeret topluma özgüdür ile ilgili münazara hazırlığınız için kısaca fikir sahibi olabilirsiniz.

Anlam olarak nezaket, terbiye ve görgü kuralları anlamına gelen adab-ı muaşeret sosyal varlık olan insanlar için elbette topluma özgüdür. Her gün zaten toplum içine karışıyoruz. İşimiz, eğitim hayatımız, gündelik yaşantımız toplumla iç içe geçiyor. Bu durumda davranışlarımızın da adab-ı muaşerete uygun olması büyük önem kazanıyor.

Toplum insanların bir araya gelmesi kalabalıklar oluşturması ve bir yerleşim yerinde, coğrafyada büyük kitleler halinde yaşamasını demektir. Böyle kalabalık insan topluluğu oluştuğunda orada herkesin uyumlu bir şekilde sorun çıkarmadan yaşaması için görgü kurallarına uyma zorunluluğu oluşuyor. Yani insanlar toplum halinde yaşadığı için görgü kuralları da onların daha iyi yaşaması için çok önemlidir. Otobüste yaşlılara, kadınlara yer vermek, banka ve hastane kuyruğunda bekleyen yaşlı ve hastalara öncelik vermek, büyüklerin yanında ayakları uzatarak oturtmamak gibi görgü kuralları aslında toplumdaki insanlar arasında saygıyı geliştiren güzelliklerdir.

Herkes zaten kimseyi rahatsız etmeyeceği şekilde birbirinden uzakta yaşasaydı o zaman adabı muaşeret diye bir kavram da olmazdı. Bir arada yaşamak, komşuluk ilişkileri, evde, okulda misafirlik ziyaretinde, insanların birlikte bulunduğu kurumsal yerlerde, mağazalarda toplumun düzeni ve kimsenin kimseyi rahatsız etmemesi adına adab-ı muaşeret dediğimiz görgü ve nezaket kuralları oluyor. Bu kurallar bir yerde tabela ile açıkça yazılmıyor ama toplumun kültüründe geçmişten gelen bir alışkanlığı ifade ediyor. Bu kurallara uymayan toplum tarafından ayıplanıyor, dışlanmıyor veya kınanıyor.

Sonuç olarak toplum olmasaydı o zaman görgü kurallarına da gerek duyulmayacaktı. İnsan sosyal ve birbiriyle etkileşim için toplum halinde yaşamaya müsait bir fıtratta olduğu işçin bu kurallara her zaman gereksinim vardır. Çünkü toplumu oluşturan bireyler arasında saygı, nezaket, hoşgörü, anlayış gibi adabı muaşeret olduğu zaman herkes huzurlu ve güvenli bir biçimde yaşar. Aksini düşündüğümüzde ise toplumda kutuplaşma, anlaşmazlık, iletişim çatışmaları, saygısızlık gibi istenmeyen durumlar meydana gelir.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski