Bu bölümdeki kompozisyon yazısını incelerken rengi atmak deyimi ile ilgili kompozisyon konusunda kısaca fikir alacaksınız.
İnsanın korktuğu bir şey karşısında rengi atar. Yani hiç olmasını istemediği bir korkusu vardır. Bu açığa çıkarsa korkudan yüzü solar, beti benzi atar. Buna rengi atmak diyoruz. Bilinmesini istemediğiniz bir konu vardır. Bunu öğrenecekler diye yüreğiniz ağzınıza gelir.
Hiç beklemediğiniz bir anda olay herkes tarafından anlaşılma riski taşırsa yüzünüz sararıp solar. Halk arasında bu durum rengi atmak deyimiyle ifade edilir. Yahut da kötü bir haber alırsınız, o anda şaşıp kalırsınız, aşırı heyecandan kaynaklı renginiz atar. Ben mesela geçen yıllarda rahatsızlanmıştım. Hastanede çeşitli tahliller istenmişti. O tahlillerin sonucu açıklandığında çok korktum, kötü bir şey var sandım, bu korku ve heyecan hali yüzümüzün renginin atmasına neden oldu. Oraya yığılıp kalmıştım. Doktorlar beni sakinleştirmişti.
Günlük hayatta rengimizin atmasına neden olan birçok olayla karşı karşıya kalıyoruz. Bunların geneline baktığımızda üzücü bir haber, korktuğumuzun başımıza gelmesi veya insanlardan saklanılan bir gerçeğin açığa çıkma korkusu gibi durumlarda heyecanımız zirve yapar, korkumuz en doruk noktasına çıkar. Bu yoğun duygu hali karşısında fazla heyecana bağlı olarak yüzümüzde bir sarılık oluşur. İşte bu soluk renk meydana çıktığında ne oldu rengin atmış, kötü bir şey yok ya gibisinden cümlelerle karşılaşırız.