Bu bölümdeki metni inceleyip bitirirseniz toprağı işleyen ekmeği dişler atasözü ile ilgili kompozisyon yazarken fikir edinebilirsiniz.
İnsan herhangi bir işte çalışırsa bunun getirisini alır. Yani çalışan bu emeğinin karşılığına mutlaka alır. Hiçbir işe el süremden bir kazanç gelmez. Kalkıp işimizin başında olacağız, çalışıp çabalayacağız ki sonunda elimize bir kazanç geçsin değil mi? Çiftçiler aylarca tarlasıyla ilgileniyor, tohumunu ekiyor, tarlasının bakımını yapıyor, bu uğurda emek harcıyor. Güz gelince de buğdayını hasat ederek ekmeğini yiyor.
Mesleği ne olursa olsun çalışan her insan bu çalışmasının karşılığında bir gelir elde ediyor. Evinde yatıp boş zaman geçirenlerin hiç maaş aldığını duydunuz mu? Demek ki sadece çalışınca aylık alıyoruz, elimize para geçiyor. Ekmeği dişlemek çalışmasının karşılığını olarak iyi duruma gelmek ve kimseye muhtaç olmamaktır. Mesela bizler öğrenci olarak iyi bir şekilde derslerimize çalışırsak bu emek karşılıksız kalmaz. İstediğimiz puanları alabilir iyi okullarda okuyabilir, geleceğimizi için güzle bir iş yapmış oluruz. Yaşımız, bulunduğumuz koşullar, ailemizin ekonomik durumu gibi farklı nedenlere bağlı olarak hepimizin bir uğraşı var. Günlük hayatın içinde herkes bir şekilde çalışmak zorunda kalıyor. Hal böyle olunca işten kaçmayıp sorumluluk alan ve çalışanlar bu işin sonunda karlı çıkıyor.
Şunu unutmamalıyız ki çalışmayan kimse ekmek vermiyor. Bu dünyada rahat edecek olanlar sürekli çalışıp ekmeğinin peşinde koşanlardır. Bir yerde emek varsa o işin sonu güzel biter. Bütün insanların uğraş alanında çalışması o işin sonundaki veriminden yaralanması anlamına gelir. Sonuçta kimse boş yere uykusundan uyanıp sabahın köründe boş yere işe gitmiyor. Herkesin tek amacı para kazanmak, geçimini sağlamak, maddi anlamda kimseye el açmadan iyi bir şekilde yaşamaktır. İşte bu amaçlar doğrultusunda çalışmalıyız ki bir kazancımız olsun, hayatımız isteğimiz gibi kimseye muhtaç olmadan sürsün.