Bu bölümü incelediğinizde yarım elma gönül alma ile ilgili kompozisyon yazacak kadar fikir edinebilirsiniz.
İnsanın uzaktaki birine illa hediye alması gerekmez. Önemli olan aklına düşüp de onu araması, bir hal hatır sormasıdır. Yani armağan alıp yollamak da elbette güzeldir ama o kişiyi unutmamak, hatırlamak çok daha önemlidir.
Bazen sevdiğimiz birine, çok özlediğimiz birine büyük bir armağan alıp jest yapmak isteriz. Burada armağanın büyüklüğünden ziyade o kişiye böyle bir güzellik yapmış olmak öne çıkan bir güzelliktir. Biz de eskiden beraber olduğumuz, birlikte pek çok şeyi paylaştığımız, ortak yaşantılarımız, güzel anılarımız olan insanlardan ayrı kaldığımızda onuna tekrar bir araya gelmek isteriz. Bu buluşmada ne alsam, nasıl bir armağan alsam da gönlünü kazanmasam diye tatlı bir telaş yaşarız. Şunu belirtmek isterim ki armağanın büyüklüğünden çok o kişiye verdiğimiz değerden dolayı böyle bir jest yapmayı düşünmek dikkat çekilecek noktadır. Aslında armağan almakla ona sen benim için çok kıymetlisin, senin yerin bende farklı demek isteriz. Böylece insanların gönlünü kazanmış oluruz. Özel günlerde birine hediye alırız ya, paramız yoksa küçük bir kağıda onu sevdiğimizi yazarız, günün kutlu olsun deriz. İşte bu yarım elma, gönül alma misali anlamlı bir davranıştır.
Sonuç olarak hediyeleşmek sünnettir. Zaten birine hediye almayı düşünmek ve onu sevdiğimiz belli etmek çok güzle bir düşüncedir. Böyle bir şeyi sadece düşünceli, karşısındakine değer veren insanlar yapar. İnsan ilişkilerini güzelleştiren de bu tür armağanlar almak ve karşımızdaki kişinin gönlünü kazanmaktır. Biz de iyi ilişkiler kurduğumuz, samimiyetimiz olan sevdiğimiz, değer verdiğimiz kişilere küçük de olsa bir armağan almalıyız.