Bu yazımızda el üstünde tutmak ile ilgili kısa bir hikaye örneğine yer vereceğiz.
Şehrin kenar mahallesinde büyük bir market vardır. Bu marketin pasta ve tatlı bölümünde görevli olan Hamdi isimli ihtiyar bir adam çalışıyordu. Hamdi Bey müşterilerine karşı çok sıcakkanlı davranıyordu. İşini yaparken yüzündeki gülümsemesi hiç eksik olmuyordu. Aynı zamanda işine sadık yapısı onun kıymetini artırıyordu. Bu yüzden hem market çalışanları hem de müşteriler Hamdi Bey'i el üstünde tutuyordu.
Çevresinde çok sevilen biri haline gelen Hamdi Bey başka bir şehre taşınma zorunda kalınca pasta ve tatlı reyonuna bir başkası bakmaya başladı. Onun gittiğini ilk kez öğrenen herkes bu duruma çok üzüldü. Aradan birkaç ay geçmişti ancak müşteriler hala Hamdi Bey'i arıyordu. Kendisini o kadar çok sevdirmişti ki, müşterilerin, çalışanların ona bağlılığı hiç bitmedi. Bir zaman sonra Hamdi Bey buraya geri döndü. Yakınlarını ziyaret etmek için gelmişti. Bu sırada markete de uğrayıp eski tanıdıklarını ziyaret etti. Onu gören herkes etrafına koştu. O kadar çok sevilmişti ki kendisini bu sevgi gösterisi karşısında tutamayıp gözyaşlarına boğuldu. Bir taraftan da insanların kendisini el üstünde tutması hoşuna gitmişti. Demek ki onları memnun etmişim diye düşündü.
Hepsiyle ayrı ayrı görüşüp konuştuktan sonra yakınlarının evine döndü. Ertesi gün de valizini alıp taşındığı şehre gitmek için tren garına geldi. Hareket saati gelince cam kenarında bir yere oturarak onu evine götürecek bu yolcuğu huzurlu bir şekilde ve etrafı seyrederek tamamlamak istiyordu. Gidiyordu ama aklı eski çalıştığı yerdeki insanlarda kalmıştı. O da müşterilerini, marketteki iş arkadaşlarını çok sevmişti.