Bana Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum Kompozisyon

Bu bölümdeki metni inceleyerek bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum sözü ile ilgili kompozisyon yazısı için fikir edinebilirsiniz.

Okumayı yazmayı, alfabeyi öğreten insanlar koca yürekli kişiler olarak hayatımızda çok büyük öneme sahiptir. Bize bir harf öğretenler tek başımıza her şeyi yapabilecek seviyeye gelmemiz için ilk adımı atmış oluyor. O yüzden ilim öğreten insanların kapısında kul köle olunabilir. Öğretmen öğretme işinin ustası, bilgiyi aktarma uzmanı ve okuma yazmayı küçük yaşta çocuklara öğreterek geleceğin ilim neslini yetiştirerek insanların nazarındaki kıymetini artırır.

Okumayı öğrenmiş bir kişi başka yere gittiğinde kimseye muhtaç olmaz. Kendi başına bütün işlerini halledebilir. Bu seviyeye gelmemizi sağlayanlar ise bize alfabeyi, okuma yazma becerisini öğreten kişilerdir. Bu yüzden okuma yazmayı öğreten kişilere değer vermek lazımdır. Onlar en büyük saygıyı hak eden insanlar olarak kalbimizde özel bir yer edinmiştir.

Mesela öğretmenlerimiz aslında çok önemli bir iş yapıyor. Onlar sayesinde ilmin kapısından geçiyor ve aydınlık yarınlara yürüyoruz. Zira eğitim öğretim konusunda öğretmenler insanların yolunu açıyor. Cahillik gibi bir karanlıktan kurtulmamıza vesile oluyorlar. Hz. Ali de ilme çok önem vermiş, okuma yazmayı bilmenin ne denli önemli olduğunu vurgulamak için bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum sözünü söylemiştir. Yani eğitimcilere kırk yıl köle olsak bile onların hakkını tam anlamıyla ödeyemeyiz demek istemiştir.

Her insanın aklı vardır fakat önemli olan onu iyi bir şekilde kullanmayı bilmektir. Bu anlamda ilim sahibi olanlar aklını doğru yer ve zamanda etkili olarak kullanabilir. Bir başka ülkeye gittiğinde veya halletmesi gereken bir iş olduğunda okuma yazması onun en büyük yardımcıdır. Çünkü kendini doğru cümlelerle anlatabilmesi, yol bulma, gideceği adresi kısa sürede belirleme tamamen okuma yazmanın verdiği bir kolaylıktır. Sonuç olarak okuma yazma gibi en büyük ayrıcalığı öğretmenler geleceğimizi aydınlatan, kendi ayaklarımız üzerinde durmayı ve olayları iyi yorumlamayı kazandırdığından dolayı onlara köle olsak bile azdır.