Bu bölümdeki metni inceleyerek yazın başı pişenin kışın aşı pişer atasözü ile ilgili kompozisyon yazarken fikir edinebilirsiniz.
İnsan çalışıp da yorulunca bunun mükafatını ileride görür. Çünkü çalışan kişinin bir kazancı olur. Ona gereken bu kazançtır. Zaten ekmek parası derdi olmasa kimse çalışmazdı ancak böyle bir şey zorunluluk olunca çalışmak gerekiyor. Kışın aşın pişmesi ileride rahat etmeyi simgeler. Gençken, halimiz vaktimiz yerindeyken çalışmalıyız ki sonradan rahat edelim, kimseye el açmayalım. Yazın başımızın pişmesi de mecazi olarak uygun zamanlarda elimiz ayağımız tutuyorken, şartlar elverişliyken çalışmayı anlatmak istiyor. Belki bu süreçte çalışmaktan pestilimiz çıkacak, yorulacağız ama sonunda kimseye muhtaç olmayacağız.
Mesela yazın o bunaltıcı sıcakta, güneşin en etkili olduğu aylarda dinlenmek nedir bilmeyen çiftçiler, kışın ihtiyaç duyacakları her şeyi temin ederler. Tek amaçları kışın aşımız pişsin, kimseye el açmayalım diyedir. Bununla birlikte inşatta işçiler asfalt çalışmaları yapan insanlar, tarlalarda ırgatlık yapanlar gibi daha bir sürü insan sıcağın altında terden pişerek geçim sağlamaktadır. Yani ev geçindirmek kolay bir iş değildir. O havalarda gölgede dinlenmek varken bu insanlar neden sıcağa rağmen çalışıyor hiç düşündünüz mü? Bütün bunların nedeni geçim derdi ve karın tokluğudur. Demek ki çalışmayınca bir gelir yok ve kimse size ekmek vermiyor. O yüzden herkes başının çaresine bakmakla yükümlüdür.
Sıcak demeden yandım demeden insanlar karınca gibi çalışarak kış aylarında kendileri için gereken gıda, yağ, un, bulgur veya para gibi şeyleri karşılarlar. Kış geldiğinde hava şartlarından dolayı çalışmak imkansız hale gelir, çok zorlaşır. İşte o zaman yazın başı pişen, durmadan çalışan insanlar rahatına bakarlar: Böylelikle kimsenin kapısını çalarak bir şey istemelerine gerek kalmaz. Kısacası insanların geleceğe bir hazırlık yapması gerekiyor. Bunun için şartlar uygunken zor da olsa çalışmalıyız. Bu çalışmamızın karşılığı olarak ileriki hayatımızda rahat ederiz.