Bu bölümdeki hikayeyi inceleyerek konusu dini veya milli bayramlar olan bir hikaye yazınız etkinliği için fikir edinebilirsiniz.
Bu sene Kurban Bayramı 30 Ağustos tarihine denk geliyordu. Biz de kurbanlığımızı köyden almıştık. Günler öncesinden hazırlıklarımızı yaptık. Benim içimde küçük ve tatlı bir heyecan vardı. Çünkü köyü çok seven biriydim. Orada akrabalarımız yaşıyordu. Ara sıra onları ziyaret ederdik. ama orada kalamazdık. Ben ise köyde kalıp birkaç günümü orada geçirmek isterdim ama ailem döndüğü için mecbur ben de eve dönerdim Şimdi ise bir bayram olduğu için üç gün köyde kalacaktık.
Bayramın dördüncü günü evinize gelecektik. Hem kurban keseceğiz, hem akrabalarımıza uğrayacağız. Bayram öncesinde köye doğru yola çıktık. Bu yolculuk bana keyfi vermedi desem yalan olur. Aklım fikrim köydeydi. Yaş itibariyle biraz küçüktüm ama köyde de oynayacağım, gezip eğleneceğim yaşıtlarım vardı. Bir buçuk saat gibi bir sürede oraya ulaştık. Biz dedemin evine yerleşmiştik. Dedemi ve ninemi çok severdim. Onların benim kalbimdeki yeri her zaman özel olmuştur. Önceki senelerde köye gittiğimizde dedemle ninem bana eski masallar anlatırdı. Onlar anlatınca içimi tarif edilmez bir huzur kaplardı. Şimdi de öyle bir isteğim var aslında.
Neyse hoş geldiniz karşılamasıyla eve geçtik. Diğer komşular da yanımıza geldi. Ben o sırada dayımın oğluyla dışarıya top oynamaya çıktım. O gün özgürce eğlenerek akşama kadar koşup oynadık. Akşam sofraya oturduğumuzda karnım çok acıktığı için içimden ertesi gün hemen gelse de kavurma yesem diye geçirdim. Yemeğimizi yedik, büyüklerimiz kendi arasında havadan sudan konuştu. Güzel bir muhabbetin ardından çay faslı bitti, hepimiz erkenden yattık.
Sabah gün ışırken kalkıp camiye namaza gittik. Yeni elbiselerim de çok yakışmıştı. Ev ahalisiyle bayramlaştıktan sonra kuşluk vaktinden önce kurbanımızı kestik. Etleri güzelce kuş başı ve daha büyük halde ayırdık. Tartı işi de bitti. Herkes kendi payına düşeni aldı. Biz etlerimizi dedemlerin buzdolabına koyduk. Ondan sonra ev ziyaretleri başladı. İnsanlar arasındaki bayramlaşma, güzel konuşma, selamlaşma ne kadar güzeldi. Bunlardan etkilendim. Her zaman böyle olsa hiç anlaşmazlık olmasa dedim içimden.
Son güne kadar çok güzel vakitler geçirdik köyde. Ben arkadaşlarımla bahçede mangalda et pişirdim. Semaverde çay demledik. Irmakta balık tuttuk. Biraz da suya girip yüzdük. Hava da çok sıcaktı zaten. B üç gün hemen bitti. Daha sonra şehre döndüğümüzde bütün caddelere bayraklar asılmıştı. Hem dini hem mili bayramımızın aynı güne gelmesi güzel bir tesadüf olmuştu.