Soru: Anlamını bildiğiniz bir deyim ile ilgili hikaye edici bir metin yazınız. Yazının içeriğine uygun bir başlık belirleyiniz. Canına tak etmek deyimi ile ilgili bir hikaye örneği için bu sayfadan fikir alabilirsiniz.
Ömer 6. sınıfa gidiyordu. Canlı ders olunca derslere katılıyor ama ders bittikten sonra ödevlerini yapmıyordu. Sürekli olarak belgesel izliyordu. Onun bu halini gören kardeşi durumu annesine anlattı. Annesi oğlunu yanına çağırdı. Ona elbette belgesel izleyebilirsin fakat ödevlerini de yapman gerekiyor diye tembihte bulundu. Ömer bunun üzerine ödevleri yapacağına dair söz verdi.
Annesi odadan çıkıp mutfağa gitti. Ömer o sırada biraz not defterlerini karıştırdı. Hangi dersten ne gibi ödevleri olduğuna baktı. İçine az da olsa ödev yapma isteği geldi. O gün gayet istekli olarak ödevlerini tamamladı. Ancak bu çok uzun sürmedi. Ertesi günlerde Ömer yine bildiğini okudu. Her şeyi bir kenara bırakıp günlerce belgesel izlemeyi sürdürdü. Ev işlerinden başını kaşımaya vakit bulamayan annesi oğlunun derslerini aksattığını veli toplantısında üzülerek bir kez daha öğrendi.
Toplantı bitip eve gelince oğlunun odasına gitti. Senin bu yaptığın canıma tak etti, dedi. Senden çok zor bir şey istemiyoruz. Sadece okuluna önem vermeni istiyoruz. Biz hep sana desteğimizi sürdüreceğiz, okul masraflarını güzelce karşılıyoruz. Sen de bu çabamızın karşılığında üzerine düşeni yapmalısın diye konuştu. O günden sonra Ömer kendine çekidüzen verdi. Öncelikle ders tekrarı yapıyor, ödevlerini bitiriyor ondan sonra belgesel izlemeye de vakit buluyordu. Annesi artık oğlunun bilinçlenmesinden hoşnuttu. Hep birlikte güzel günler onları bekliyordu.
Soru: Anlamını bildiğiniz bir deyim ile ilgili hikâye edici bir metin yazınız. Yazınızın içeriğine uygun bir başlık belirleyiniz. (6. Sınıf Türkçe)
Bu hikayede anlamını bildiğim deyimlerden ağzı kulaklarına varmak, gözlerinden okunmak, iple çekmek, deyimlerini kullandım. Biri çok mutlu olmak anlamında, ikincisi bakışlarından belli olmak, diğeri de o günün gelmesini heyecan ve sabırsızlıkla beklemektir.
Hale uzun zamandır dışarı çıkmıyordu. Tam kapanma olduğu için sürekli olarak evinde duruyordu. Sadece evin ekmek, gıda gibi temel ihtiyaçlarını almak için babasıyla yürüme mesafesinde olan bir bakla gidip ihtiyaçlarını alıyordu. Bunun dışında sürekli evdeydi. Bu durumdan çok sıkılmıştı. Ayrıca çok sevdiği sınıf arkadaşını özlemişti.
Arkadaşının evi ise iki km uzaklıktaydı. Telefon ederek onunla görüşüyordu. Ama bu onun özlemini gidermek için yeterli değildi. Artık son gün gelip çattı. Tam kapanma sona erdi. Hale annesiyle beraber arkadaşını evine gitti. İçeri girmediler. Onların bahçesinde biraz aralıklı durarak oturdular. Hale de o sırada arkadaşıyla oyun oyanı. İp atladı. Dersler hakkında uzun uzun konuştu. Artık o kadar mutlu olmuştu ki ağzı kulaklarına varıyordu.
Annesi kızını bu şekilde görünce sevincin gözlerinden okunuyor dedi. O da tabii ki anneciğim, bu anı iple çekiyordu, sen de biliyorsun dedi. O da bilmez miyim diye cevap verdi. Daha sonra görüşürüz diyerek evlerine döndüler.