Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır ile ilgili kompozisyon yazısını incelemek için bakınız.
Yine bir mart ayındayız. Herkesin aklında mart ayı ile ilgili olan düşünce baharın gelmesi şeklindedir. Artık kış bitti, cemreler düştü, havalar ısınacak zannederiz. Oysa martın sürprizleri çoktur. Bu ayda çeşitli ve değişken hava olaylarına sık rastlanır. Özellikle soğuk noktasında mart ayı hiç beklenmedik derecede sıcaklık düşüşleriyle meşhurdur.
Örneğin aynı gün içinde güneş açar, fırtına olur, yağmur, dolu veya kar yağabilir. Bu yüzden mart ayına pek de aldanmamalıyız. Üzerimizi sıkı bir şekilde giyinmeli, hava durumunu yakından takip etmeliyiz. İşte son günlere baktığımızda ülkemizin birçok yerinde sıcaklıklar ortalamaların altına düştü. Bunun etkisi ile yüksek rakımlı yerlerde kış tekrar yüzünü gösterdi. Başka bir deyişle kar örtüsü tekrar sahneye çıktı. Denize kıyısı olan bölgelerde de fırtına, heyelan gibi olaylar yaşandı. Evlerimizde yeniden ısınma ihtiyacı doğdu. Sobalar yeniden yandı, kombiler tekrar açıldı. Dolayısıyla mart ayının soğuk oluşu bütün bunlara neden oldu.
Önümüzdeki günlerde kutuplardan yeni bir soğuk salınımı gelecek. Hafta ortasından itibaren etkisini tüm yurtta hissettirecek. Biz bahar beklerken ısınmak için yakıt lama derdine düşeceğiz. İnsanlar mart ayında kendini kışın ortasında buldu. İşte bu soğuk havalar kazma, kürek ne varsa ısınmak için onları yakmak demektir. Sonuç olarak mart ayı görünürde baharı andırsa da soğuğu, fırtınası, yağışı, ayazı bol olan bir aydır. Havalar sanıldığının aksine buz kesebilir. Bugünlerde ülkemizde görülen soğuk ve yağışlı havalarla birlikte mart ayının soğuk anlamında neden bu kadar ünlü olduğunu yaşayarak görmekteyiz.