Bu bölümdeki örnek metni inceleyerek kabiliyetli çırak ustayı geçer atasözünün anlamı ile ilgili kompozisyon yazısı adına kısaca fikir edinebilirsiniz.
Usta dediğimiz kişi işinde çok uzmanlaşmış, yıllarını işine vermiş ve bu sayede mesleğinin bütün inceliklerini tecrübe ederek öğrenmiş kişidir. Onun yanında işe başlayan bir çırak da henüz yolun başında olduğu için meslekte çok acemidir. Fakat çırak yetenekli biriyse zamanla pişer ve ustasından daha iyi duruma gelir.
Çırak ustasından her zaman yeni bir şeyler öğrenir. Bu sayede kendini geliştirir. Fakat çırağın öğrenmeye istekli olması, hevesi de son derece önemlidir. Eğer çırak yeni şeyler öğrenmeye hevesliyse bir zaman sonra ustasını da geçebilir. Aksi halde işi ciddiye almıyorsa, kendin, geliştirmeye karşı isteksizse doğal olarak gelişemez.
Çırak ve usta arasında sıkı bir ilişki vardır. Bazı çıraklar kabiliyeti ile göz doldurur. Hatta bunun üstüne bir de çalışma hevesine sahipse o zaman ustasından çok daha iyi bir konuma gelebilir. Bütün iş, çırağın azmine bağlıdır. Çırak çalışmayı sevmediği zaman bir yere de varamaz. Bu durum her şeyde geçerlidir. Bizim belli bir alanda yeteneğimiz varsa üstüne öğrenme hevesimiz de olursa çok iyi yerlere gelme ihtimalimiz vardır. Çalışmaya gönülsüz olduğumuzda yerimizde saymaya devam ederiz.
Sonuç olarak bir usta yanında çalışan, henüz bilgi ve donanımı yeteli seviyede olmayan çalışanlar çırak denir. Bu çıraklar ustayı örnek alarak, onun kendine öğrettiklerini öğrenerek yavaş yavaş ustalaşır. Hatta bazıları o kadar kabiliyetli olur ki meslekte ustasından da başarılı bir hale gelebilir. Bunu sağlayan da çıraktaki çalışma şevkidir. Hem kabiliyet hem de işini severek yapma çırağı her geçen gün eskisinden çok daha iyi bir konuma taşır.