Eserinin Üzerinde İmzası Olmayan Yegâne Sanatkâr Öğretmendir Sözü ile İlgili Kompozisyon

"Eserinin üzerinde imzası olmayan yegâne sanatkâr öğretmendir sözü ile ilgili kompozisyon” konusunu orta uzunlukta açıklamaya çalışacağız.

Eserinin üzerinde imzası olmayan yegâne sanatkâr öğretmendir sözü, öğretmenliğin ne kadar değerli bir meslek olduğunu anlatmaktadır. Gerçekten de öyledir. Öğretmen öğrencileri güzel bir şekilde yetiştirir, onları geleceğe hazırlar. Davranışlarıyla öğrencilere şekil verir öğretmen. Dolayısıyla öğrenci öğretmenin bir eseridir. Şöyle bir düşündüğümüzde dünya üzerinde birçok eser vardır. Bu eserlerin üzerinde kime ait olduğunu ifade eden isimler yazar. Bu isimler imza olarak nitelendirilmiştir. Mesela bir kitap aldığımızda kitabın yazarının adı üzerinde yazar.

Bir cami, köprü, hastane, çeşme yapıldığında kimin yaptırdığı üzerinde yazar. İşte o eserlerin üzerinde yazan isimler bir imzadır aslında. Ancak öğretmenlerin kendi yetiştirdiği eseri olan öğrenciler üzerinde imzası yoktur. Buradan hareketle eserinin üzerinde imzası olmayan yegâne sanatkâr öğretmendir sözüne ulaşırız. Yegâne sanatkâr olan öğretmenler, saygının en iyisini hak ediyor. Öğretmen yeri gelir öğrenciye anne olur, baba olur, kardeş olur, arkadaş olur, sırdaş olur. Öğrenciye rehberlik eden, yol gösteren, iyiyi ve güzeli sevdiren, kötü olan her şeyden sakınan yegâne sanatkâr yine öğretmendir. Bu yüzden öğretmenlerimiz saygılı olmalıyız, onların sözünü dinlemeliyiz.

Günümüzde öğretmenlik mesleği hak ettiği değeri görmediği için üzülüyorum. Oysa öğretmenlik çok değerli ve saygın bir meslektir. İnsan yetiştirmek herkesin harcı değildir. Bundan dolayı öğretmenlerimize gereken değeri vermeliyiz. Çünkü öğretmenler itibarı yüksek bir görevi ifa etmektedir. Sonuç olarak eseri üzerinde imzası olmayan yegâne sanatkâr olan öğretmenlerimize değer verdiğimizi göstermeliyiz.