Bu bölümü inceleyerek bir musibet bin nasihatten iyidir atasözü ile ilgili kompozisyon yazısı için fikir alabilirsiniz.
İnsanlar kendilerine verilen onlarca nasihate aldırış etmez. Bu anlamda sözün karşı tarafta bir etkisi olmadığını söyleyebiliriz. Ancak o kişilerin başına bir musibet gelirse o zaman neyin ne olduğunu daha iyi anlar. Mesela büyüklerimiz aklının erdiği konularda bize çeşitli nasihatler söyler. Biz de bunlardan çok hoşlanmayız. Hatta önemsemeyiz bile. Ancak başımıza kötü bir olay geldiğinde kafamıza dank eder. O zaman onların haklılığını da anlamış oluruz.
İnsanın
başına ne zaman ne geleceği belli değildir. Bazen başımıza musibetler
gelebilir. Bu musibetler bizi belki de hayata döndüren dönüm noktalarıdır. İnsan yapısı gereği kendisine öğüt verilmesine sıcak bakmaz. Bin nasihat de
alsak hiçbiri etkili olmaz. Ama başımıza bir musibet gelince onunla yüzleşerek
ders alırız. Örneğin tanıdığım bir gence ailesi tarafından arabayı dikkatli kullanması konusunda bir sürü nasihat ediliyordu. Bu genç de biraz hırçın ve vurdumduymaz bir yapıya sahipti. Bir şey olmaz deyip kendi bildiğini okuyordu. Bir gün yağmur yağmıştı. Yollar ıslak vaziyetteydi. Bu genç, arabaya olan ilgisinden dolayı yine trafiğe çıkmıştı. Çevre yolunda baya hızlı kullanıyormuş arabayı. Kaygan yolda kontrolü kaybedip kaza yaptı. O zaman anne babasının öğüt vermekte haklı olduğunu anladı. Çünkü bu olay ona ders oldu.
Sonuç olarak o kadar nasihat alırız. Bunlar bir kulağımızdan girer diğerinden çıkar. Hiçbirine aldırış etmeyiz fakat herhangi bir musibetle karşı karşıya kaldığımızda aklımız başımıza gelir. Çünkü musibet
bize acı yaşatır, dünyanın kaç bucak olduğunu öğretir. Korkarız ve bunun sonucunda olaylardan ders almayı öğreniriz. Yaşadığımız acı ve korkunç olaylardan sonra neyi yapmamız ve yapmamamız gerektiğini anlarız. Demek ki bazı şeyleri anlamamızda musibetler nasihatten daha etkilidir.